Aile Tutumları ve Davranışlarının ‘Disiplin’ Üzerindeki Etkisi
Günümüz ebeveynlerinin korku ile baktıkları ‘disiplin’ kelimesinden anladıkları, anne babaların çocuklarını, öğretmenlerin öğrencilerini terbiye etmek için uyguladıkları baskıcı ve cezalandırıcı tutumdur. Halbuki ne büyük bir yanılgıdır ve belki de geleceğimiz olan çocuklarımızı, toplumumuzu ileriye götürmek adına sekte vuran bir yargıdır.
Disiplin ile genel olarak askeri idare veya çocuğun benliğini zedeleyici davranışlar kanısına sahip olunması, şımarık, sorumsuz çocuklar yetişmesinde etkin olan, kendilerini bu alanda eğitmeyen ailelerin kaçındıkları davranışlardır.![]()
Biraz sert mi oldu? Olunması gerekmez mi? Çocuklarınız sadece size ait değil, toplumumuzu oluşturan bireylerdir. Yetişmelerinde birbirimize karşı sorumluluk barındırmalıyız…
Disiplin aileler için en önemli konu aslında. Birçoğumuz çocuklukta aldığımız ‘disiplini’ hatırlıyoruz ve uygulamaktan kaçınıyoruz. Bazılarımız kendi yetişme şekillerinden o kadar memnun ki çocuklarımızı aynı şekilde yetiştirmeyi tercih ediyoruz. Temel olarak ailelerin hepsi çocuklarını ha o şekilde ha bu şekilde disipline etme arzusu içinde. ‘Disiplin’ kelimesinden ne kadar korksanız korkun yerine geçecek başka bir kelime bulamıyorum ve siz bulmuş olup da yerine başka kelimeler kullanacak olsanız dahi çocuğunuza vermeye çalıştığınız şeyin adı disiplin. Ancak birçoğumuz için kullandığımız disiplin yöntemleri işe yaramıyor ya da çocuklarımızın davranışlarını kötüleştiriyor, böylece aynı yanlış davranışla sürekli başa çıkmak zorunda kalıyoruz. Çok müsamaha göstermekten korkabilir veya ‘iyi ebeveynlerin’ her zaman sorumlu ve kontrolde olması gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz ve neticesinde çocuklarınızın sizden hoşlanmayacağını zannedebilirsiniz.
Anne baba tutumları sağlıklı çocuk yetiştirmek ile doğrudan ilgilidir. Temeldeki amacımız da budur, sağlıklı ve kişilikli çocuklar yetiştirmek. Kişilik kalıtımsal niteliklerle çevrenin etkileşimi ile biçimlenir. Çevreden kastım ilk yıllarda anne baba davranışları ve daha sonraki dönemlerde eğitim kurumunu içine alır. Çocuğun davranışları çevresi tarafından destek görür veya engellenir. Çocuklarda kişilik gelişimi bu şekilde sağlanır. Çocuk kendi yararına olan ve tepki görmeyen davranışları yinelemeye yatkındır. Kendisine kolay gelen ve amacına ulaşmasını sağlayan yolu tercih eder. Yinelenen tepkiler zamanla kalıplaşır ve kişilik oluşur. Özellikle erken yaşlarda anne baba tutumları çocuklarınızın kişiliğinin oluşmasında belirleyicidir. ‘7sinde neyse 70inde de odur’dan yola çıkarak kişiliğin temellerinin ilk yıllar içerisinde atıldığı doğrudur ancak çocuğunuzla uyumlu bir iletişim içerisinde olduğunuz müddetçe gecikmiş sayılmazsınız.
Anne baba tutumları otoriter, ilgisiz, aşırı izin verici, tutarsız, aşırı koruyucu, mükemmeliyetçi ve demokratik olmak üzere gruplandırılabilir. Disiplin tiplerinin artıları ve eksilerini anlayabilmek için biz bu geniş yelpazeyi en yaygın olan ve eğitimciler tarafından kabul gören üç aile tutumu üzerinde durarak inceleyelim.
Otoriter – Denetleyici – Baskıcı Anne Baba Tutumları
Otoriter, denetleyici, baskıcı disiplini benimsemiş olan aileler, çocuklarının iyi davranışlar sergilemeleri için her daim kontrol altında tutulmaları gerektiğine inanırlar. Kurallar ve müdahaleler olmadığında çocuklarının kötü davranışlar sergileyecekleri fikrine sahiptirler. Otoriter ebeveyn katıdır, emir verir ve sorgulanmadan itaat edilmesini bekler. Çocuklarını kabul edilebilir davranış sınırları içerisinde tutmak için ceza ve ödül sistemlerini kullanır.
![]()
![]()
Bu yaklaşım özellikle küçük yaşlarda işe yarıyor gözükür ancak içten içe işlenen duygu ebeveyne karşı korkudur. Çocuk korktuğu için anne babasına itaat eder. Neticesinde kendisine bağırılmaması veya cezalandırılmaması için yalan söylemeyi öğrenir.
Tartma, değerlendirme becerilerini köreltir ve özellikle akran baskısına karşı durabilmelerini, iyi seçimler yapabilmelerini engeller. İyi davranışların ödüllendirilmesi, başkalarını memnun etmek uğruna çaba sarf edilmesi gerektiğini öğretir, iyi yapılmış bir işin kişisel tatmininin yaşanmasını engeller. Yaş büyüdükçe ebeveynlerine karşı öfke geliştirirler ve öç almanın peşine düşerler. Bazı çocuklar daha küçük yaşlarda meydan okumaya ve öfkelerini göstermeye başlarken diğerleri büyüdükçe isyankar tavırlar sergiler.
Otoriter – Denetleyici – Baskıcı Anne Baba Tutumları
Otoriter, denetleyici, baskıcı disiplini benimsemiş olan aileler, çocuklarının iyi davranışlar sergilemeleri için her daim kontrol altında tutulmaları gerektiğine inanırlar. Kurallar ve müdahaleler olmadığında çocuklarının kötü davranışlar sergileyecekleri fikrine sahiptirler. Otoriter ebeveyn katıdır, emir verir ve sorgulanmadan itaat edilmesini bekler. Çocuklarını kabul edilebilir davranış sınırları içerisinde tutmak için ceza ve ödül sistemlerini kullanır. Bu yaklaşım özellikle küçük yaşlarda işe yarıyor gözükür ancak içten içe işlenen duygu ebeveyne karşı korkudur. Çocuk korktuğu için anne babasına itaat eder. Neticesinde kendisine bağırılmaması veya cezalandırılmaması için yalan söylemeyi öğrenir. Tartma, değerlendirme becerilerini köreltir ve özellikle akran baskısına karşı durabilmelerini, iyi seçimler yapabilmelerini engeller. İyi davranışların ödüllendirilmesi, başkalarını memnun etmek uğruna çaba sarf edilmesi gerektiğini öğretir, iyi yapılmış bir işin kişisel tatmininin yaşanmasını engeller. Yaş büyüdükçe ebeveynlerine karşı öfke geliştirirler ve öç almanın peşine düşerler. Bazı çocuklar daha küçük yaşlarda meydan okumaya ve öfkelerini göstermeye başlarken diğerleri büyüdükçe isyankar tavırlar sergiler.
Örnek…
Aslı’nın yeni doğmuş olan bir bebeği vardır. Uyku saati geldiğinde yaşça büyük olan kızı Nur’un özellikle sessiz kalmasını ister ve eğer bebek uyanmazsa kendisine çikolata vereceğini söyler.
Nur’un küçük kardeşi iki yaşına geldiğinde annesi Aslı’nın önemli bir telefon görüşmesi vardır ve Nur’dan kardeşi ile ilgilenmesini ister. Ödül olarak Nur’u ve arkadaşını daha sonra dondurma yemeye götüreceği sözünü verir.
Nur artık 12 yaşına gelmiştir ve annesi Aslı kendisinden kardeşinin derslerine yardımcı olmasını istediğinde karşılığında yeni bir kalem kutu ister.
Aslı saygı beslemeksizin emirler vermektedir. Ödül ve ceza öğretisinin sonucu olarak Nur, karşılığı olmaksızın herhangi bir katkı veya uyum göstermek zorunda olmadığıdır.
Pasif – Hoşgörülü Anne Baba Tutumları
Pasif, hoşgörülü disiplini benimsemiş olan aileler, çocuklarının taleplerini daima yerine getiren, sınırları belirledikleri halde daha sonra kendi kararlarından vazgeçen, çocuklarına rehber olmaktan uzak tutum sergileyen ebeveynlerdir. Genelde çocuklarının kendilerini sevmeyeceğinden korkan veya olumsuz tepkilerle uğraşmak zorunda kalmak istemeyen anne babalardır. Diğer insanlar bu çocukları ‘şımarık’ olarak tanımlar. Kendi istediklerinin olmasına alışık olduklarından akranları ile sıklıkla sorun yaşayan çocuklara dönüşürler. Bu çocuklar büyüdükçe ebeveynleri onların taleplerini karşılamak uğruna kendilerini ikinci plana atar. Bir duruşu olmayan anne babaya karşı çocuk zamanla saygısını yitirir. Genel olarak bu çocuklar etraflarınca sevilmezler.
Örnek…
Aslı’nın bebeği öğle uykusuna yattığında yaşça büyük olan kızı Nur’dan özellikle sessiz olmasını ister. Nur teyzesinin kendisine almış olduğu yeni oyuncak davulu ile oynamak ister ve ısrar eder. Annesi Aslı ısrarlarına dayanamaz ve sessizce oynadığı takdirde izin vereceğini söyler. 10 dakika sonra Nur’un davul sesi yükselmiştir ve kardeşini uyandırır. Aslı bebeği tekrar uyutmak için bir saat uğraşır.
Nur’un küçük kardeşi iki yaşına geldiğinde annesi Aslı’nın önemli bir telefon görüşmesi vardır ve Nur’dan kardeşi ile ilgilenmesini ister. Nur kardeşinin çok küçük olduğunu ve onunla oynamak istemediğini söyler. Aslı, telefon konuşması esnasında her iki kızına göz kulak olabilmesi için komşusunun kapısını çalar.
Nur artık 12 yaşına gelmiştir ve annesi Aslı kendisinden kardeşinin derslerine yardımcı olmasını istediğinde mızmızlanmaya ve dövünerek yapmayacağını söyler. Aslı küçük kızının dersleri ile ilgilenmesi için babasının eve gelmesini beklemeye karar verir.
Aslı Nur’un karşı çıkmasına ve mutsuzluğuna tahammül edemez. Aslı Nur’a herhangi bir durumda kendi çıkarları doğrultusunda hareket edebileceğini öğretmiştir. Nur’un aile yaşantısına katkısı veya empati becerisi gelişmemiştir. Davranışlarının sınırı yoktur ve annesine karşı saygısı sınırlıdır.
Destekleyici – Demokrat Anne Baba Tutumları
Destekleyici, demokrat disiplini benimsemiş olan aileler, çocuklarını kendilerine denk görürler. Bu denklik akıl veya deneyim düzeyinde değil, insan olarak eşit değer anlamındadır. Çocuklara saygılı davranırlar ve ebeveynler çocuklarına tanıdıkları özgürlükleri ‘sorumluluk’la dengeler. Bunu sağlamanın yolu sınırların tanımlanmasından geçer. Çocuklar sınırlar dahilinde seçim yapmaya teşvik edilir, ceza veya ödül yönteminden ziyade nazik ve sağlam bir çerçevede çözüm odaklı yaklaşım uygulanır. Karar almaya teşvik edilen çocuklar fikirlerinin ve seçimlerinin değerli olduğunu görür. Hata yapabilirler ve onlardan öğrenirler. Onlara bu hak tanınır ve neticesinde yaşamlarında kontrol sahibi olurlar, eylemlerinden sorumludurlar.
Örnek…
Aslı’nın bebeği öğle uykusuna yattığında yaşça büyük olan kızı Nur’dan bu zaman diliminde isterse kitap okuyabileceğini ya da sesi kısık olarak televizyon seyredebileceğini söyleyip seçim yapmasını ister. Nur bir an için düşünür ve kitap okumak üzere kanepeye kurulur.
Nur’un küçük kardeşi iki yaşına geldiğinde annesi Aslı’nın önemli bir telefon görüşmesi vardır ve Nur’dan kardeşi ile ilgilenmesini ister. Aslı Nur’un kardeşi ile şimdi mi yoksa yarım saat sonra mı ilgilenebileceğini sorar. Nur kitap okumaktadır ve kardeşi ile yarım saat sonra ilgilenebileceğini söyler. Aslı saati kurar.
Nur artık 12 yaşına gelmiştir ve annesi Aslı kendisinden kardeşinin derslerine yardımcı olmasını istediğinde kabul eder ancak arkadaşının oynamaya geleceğini söyleyerek sadece yarım saat ayırabileceğini söyler. Annesi 30 dakikanın yeterli olacağını düşünür ancak daha fazla yardıma ihtiyacı olursa yarın bir 30 dakika daha ayırıp ayıramayacağını sorar. Birlikte saat belirler.
Aslı ve Nur’un zaman içerisinde oluşmuş saygıya dayanan bir ilişkisi vardır. Aslı Nur’dan yardım istediğinde ona sınırlı seçimler yapması için fırsat tanır. Nur’un yaşı büyüdükçe annesi onun hayatına ve seçimlerine saygı duyarak birlikte yol alırlar.
Çatışmayı, dayağı ve bağırmayı ortadan kaldırabilecek, yerine dayanışmayı, işbirliği ve saygıyı getirebilecek bir disiplin tipinin benimsenmesi ulaşılabilir ve buna değer bir hedeftir. Çocuklarımızla daha sağlıklı ilişkiler kurabilmemiz ve iletişim içerisinde olabilmemiz dileği ile…