‘Hayır’ınızın Değeri Olsun – Çocuğunuza ‘Hayır’ Demenin Etkin Yolları

eli Sohbetlerinde fark ettiğim bir şey var ki ebeveynler ‘Hayır’ demekten kaçınıyor. Eğitimci olarak ‘Hayır’ kelimesini kullanmadan bir sınıfı yönetebileceğimi düşünemediğimden, ebeveynlerin neden bu denli zorlandıklarını anlamakta güçlük çekiyorum ve evet ben de bir ebeveynim. Bu nedenle yeni yılın ilk konusu olarak ‘Hayır’ınızın Değeri Olsun’ konu başlığını seçtim.

Hepimiz çocuklarımızın stressiz ve mutlu olmalarını istiyoruz ancak sorun şu ki, taleplerine çok sık evet dediğimizde, istediklerini elde etmeme konusunda nasıl hoşgörü göstereceklerini öğrenmelerini engelliyoruz. Bu şekilde büyüyen çocuklar ‘Hayır’ ifadesini duyduklarında zorlanırlar ve bu reddediliş iş hayatında, evliliklerinde veya üniversiteye kabul esnasında karşılarına çıkabilir.

lumsuz bir tepkiyle başa çıkabilmeleri için ‘hayır kasını’ nasıl kullanacaklarını öğrenmeleri gerekir. Ebeveynlere sıkça hatırlatma gereksinimi içerisinde olduğum bir husustur; işinizi iyi yapıyorsanız çocuklarınız her zaman sizden hoşlanmayacaklar. Aslında işin gerçeği eğer sürekli sizden hoşnutlarsa bir yerlerde bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz ve ortada bir eksiklik var. Çocuklarımızın kızgın ve sinirli hissetmeleri ve bu duygularla başa çıkabilmeleri için pratik yapmaları gerekir. Bunu deneyimleyebilecekleri en ideal insan siz ebeveynlersiniz ve sürekli mutlu etme çabası içerisindeyseniz öğrenmelerine köstek oluyorsunuz demektir. 

‘Hayır’ demekten korkmak yerine durumu kucaklayıp erken yaşlarda başlamanızı öneriyorum. ‘Ağaç yaşken eğilir’den yola çıkarak, 1 ya da 2 yaşlarında çocuklarınıza hayır diyebilmelisiniz ki onlarda kendilerini rahatlatabilme, kontrol edebilme becerisini erken yaşlarda öğrenebilsinler. Aslında geleceğe yatırım yapmış oluyorsunuz, çocuklarınız sizden ‘Hayır’ ifadesini duymaya alıştıkça hayatınız

kolaylaşacak ve ileride öfke nöbetleri yaşamak zorunda kalmayacaksınız. Bu beceriyi edinemeyen ailelerde sürekli bir tartışma ortamı oluşması kaçınılmaz. ‘Hayır’ dediğinizde beş önemli öğreti gerçekleşiyor; başka birinin görüşüne saygı gösterme, sabır, duygu yönetimi, öncelik belirleme, iş ve eğlence arasında denge kurma. Buraya kadar yazdıklarımdan çocuklarınıza her daim hayır deyin anlamı çıkmasın lütfen. Hayır’ında bir adabı var…

Savaşınızı doğru seçin.
Sizin için neyin ne kadar önemli olduğuna dair karar verin ve kararlı kalın. Çocuklarınızın bir başkasına zarar vermemesi gerektiğine inanıyorsanız, yaptığı işten ne denli hoşnut olursa olsun ‘Hayır’ demelisiniz. Fiziksel veya duygusal olarak başkasının hoşlanmadığı bir hareket içerisinde olan çocuğunuza ‘Hayır’ demek sizin ebeveynlik göreviniz.

ocuğunuza ‘Hayır’ın sebebini açıklamanız fayda sağlayacaktır ve unutmayın sabırlı olmanız çok önemli. Örneğin, çocuğunuz minibüste ön koltuğun arkasını tekmeliyorsa ona basitçe ‘Bunu yapma’ yerine ‘Bunu yapma. Ön koltukta oturan adam senin tekmelerini belinde hissediyor ve rahatsız oluyor.’ demek daha faydalı olacaktır. Özellikle küçük çocuklarda açıklama yapmak empati (duygudaşlık) becerisi geliştirebilmeleri için faydalıdır. Ancak yapacağınız açıklamayı basit kelimeler kullanarak ve çocuğunuz anlayacağı şekilde yapın, dallandırıp budaklandırmayın.
Sakin olun. Bağırmayın. Çağırmayın. Ses tonunuzu sabitleyin. Kontrolde olduğunuzu gösterin. Takibini yapın.
ayır’ınızın gerçek bir sonucu olması gerekiyor. Bir sınır belirlemelisiniz, harekete geçmelisiniz ve tutarlı olmalısınız. Örneğin çocuğunuza televizyon izlemesi için son beş dakika olduğunu söylediyseniz ve o bunu yerine getirmediyse televizyonu siz kapatmalısınız. Pazarlık yapmaya, tehditler savurmaya devam etmemelisiniz, aksi taktirde davranışı düzeltemezsiniz. Hayır, Hayırdır. ‘Hayır’ kelimesini duyan çocuk konuyu uzatmaya ve sınırları zorlamaya meyilli olacaktır.
Ses tonunuzu sabitleyip göz teması kurun ve ‘bu konuyu daha fazla uzatmıyoruz’ demekten kaçınmayın. Çocuğunuz büyük olasılıkla mızmızlanmaya ve ağlamaya başlayacaktır, özellikle sizin daha evvelki ‘Hayır’ girişimlerinizde su koyduğunuzu biliyorsa.  

Ağlamalara, tepinmelere ve kendini yerden yere atmalara karşı koyabildiğiniz taktirde, çocuğunuz şoku atlamanın bir yolunu bulacaktır. Lütfen kendinizi bu duygu rüzgarına kaptırmamaya özen gösterin. 

Hatta bir adım geri atarak ona üzüntüsünü yaşaması için fırsat tanıyın. Odasına gönderin veya ortamdan uzaklaştırıp kendini rahatça ifade edebileceği bir başka ortama götürün. Sakinleşmek için 

kendinizin de bu vakte ihtiyacınızın olduğunu hatırlayın. Çocuğunuzun normale dönmesi birkaç dakika alabileceği gibi alışkanlıklarına bağlı olarak bir saati bile bulabilir. Sakinleştiğinde ise size gelebileceğini hatırlatın.

İstikrarlı olun. ‘Hayır’ınızı doğru kullanmaya çalışın, bu nedenle hayat görüşünüzü yansıtacak şekilde seçin kullanacağınız yeri. Bir gün ‘Hayır’ dediğinize ertesi gün ‘Evet’ derseniz, çocuğunuz ‘Hayır’ınızın bazen ‘Evet’ olabileceğini anlamış olur ve yakanızı bırakmaksızın değerlerinizi kurcalamaya devam eder. Ayrıca çocuğunuz sizin ‘Hayır’ dediğiniz bir davranışı yaptığında katlanılması gereken bir sonucu olduğunu bilmesi gerekir. Ebeveynler bunu sıklıkla ‘ceza’ olarak adlandırıyor ve çekiniyor. Öncelikle bu bir ceza değil, seçimlerinin sonucuna katlanmak. Yetişkin hayatında sıkça karşılaştığımız bir durum olmasına rağmen bizlerin dahi doğru öğrenemediği bir vaka çoğu zaman.

ayır’ derken sizin için neyin ne denli önemli olduğuna karar vermiş olmanız gerekir. Bu sizin hayat görüşünüzü, deneyimlerinizi, eğitiminizi, görgünüzü ifade eden sınırları iletmeli ve her zaman uygulamak konusunda kararlı olmalısın. Başarılı olduğunuzda çocuğunuza sonsuza dek sürecek bir yaşam becerisi kazandırmış olacaksınız. Belirgin sınırların belirlenmemesi çocukların ebeveynlerince önemsenmedikleri hissine kapılmalarına yol açar. Bir anne olarak pes edip, barışı korumanın, sükuneti sürdürmenin ne denli cazip geldiğinin farkındayım. Fakat iyi bir ebeveyn bazen kötü kişi olmak zorundadır ve unutmayın ki çocuklar ‘Hayır’ ifadesini aile kültürünü yansıtacak şekilde evde öğrenir.